22 Mayıs 2014 Perşembe

SERTİFİKALI NATÜREL ÜRÜNLER VE ANTI-AGING



Yaşlanma önlemenez, ancak doğru seçimlerle geciktirilebilir. 



Günde 2 lt su tüketilir, az yağlı ve az tuzlu doğal besinler tüketilir, cilt bakımı için kimyasal içermeyen bakım ürünleri kullanılırsa cilt nemini ve esnekliğini korur. Böylece cilt hem içeriden hem dışarıdan beslenir.

Cilt bakım ürünlerinde en büyük sorun içeriklerinde kullanılan kimyasal içeriklerdir. Naturel olmayan bu içerikler deri hücrelere nufüz ederek hücre yapısını bozar. Kısa vadede cildi parlak ve canlı gösterse de uzun vadede hücre yapısı bozulduğu için ani bir yaşlanma meydana getirir.

Cilt Bakım ürünlerinde naturel ürünler alırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu, ürün içeriklerinin gerçekten naturel olup olmadığıdır. Naturel içerik garantisini sağlayan Ecocert, BDIH gibi NaTrue gibi uluslararası organik sertifika kuruluşlarının logoları olmayan ürünleri tercih etmeyin. Bu kuruluşlar, organik ürünlerin içeriğinin % 75'den fazlasının organik tarımdan elde edildiğini size garanti eder.


Sodasan Organik Gliserinli Nemlendirici Bakım Sabunu ile naturel sabunun temizlik keyfini yaşayacaksınız. Naturel içeriğinin ferah kokusunu duş alırken hissedeceksiniz. Cildinizin gün boyu nemli kalmasını sağlayarak cildin yıpranmasını, kırışmasını önler.








15 Mayıs 2014 Perşembe

FLORÜRLÜ DİŞ MACUNU TEHLİKESİ VE ÇÖZÜMÜ BİOPLANTE SERTİFİKALI ORGANİK DİŞ MACUNU


  • DİŞ MACUNUNDAKİ BEŞ TEHLİKE

    Ailenizin dişlerini motorlarda kullanılan yağ gidericiler veya fare zehiri ile fırçalamasını ister miydiniz? Bilmeden şu an buna izin veriyor olabilirsiniz. Siz ve çocuğunuz tarafından günlük olarak kullanılan diş temizlik ürünleri toksin maddeler içeriyor olabilir. Bu yüzden diş macununuzun ve ağız gargaranızın içeriklerini kontrol etmenizde fayda var. 

    Çoğu ticari diş macunları ve ağız gargaralarında bulunan zararlı maddeler küçük moleküllüdür. Bu sayede ağızdaki dokulardan kan dolaşımına girebilir, karaciğerde, böbreklerde, kalpte, akciğerlerde ve diğer dokularda birikebilirler. Sodyum florür, FD&C Mavi Boya 1 and 2, sodyum loril sülfat, triklosan, ve hidratlı silika bu maddelerdendir. Bu maddeler kanser, körlük, hatta ölüm vakalarıyla ilişkilendirilmiştir.

    Hem fare zehrinin hem de diş macununun ana bileşenlerindendir. Diş hekimleri çürüklerin önlenmesi için bu maddeyi yıllardır önerdiğinden diş temizliği ürünlerinde bulunmaktadır. Fakat çoğu popüler diş macununun 120 gramında küçük bir çocuğun 2-4 saat içinde ölümüne sebep olacak kadar sodyum florür bulunur.

    Çocuklarda ve gençlerde bu maddenin az miktarda yutulması tükürük salgılanmasına, baş dönmesine, kusmaya, üst karın ağrısına ve ishale sebep olabilir. Kanserojen maddenin büyük dozları ise felce, kas güçsüzlüğüne, klonik sarsıntılara, sonraki aşamalarda ise solunum ve kalbin durmasına yol açabilir. Florür birçok anestezik, hipnotik ve psikiyatrik ilacın da önemli maddelerindendir.

    Şaşırtıcı şekilde florür FDA (Food & Drug Administration) tarafından hiçbir zaman onaylanmamıştır. 1990 tarihli bir çalışma çürükleri de azaltmadığını göstermektedir. Bilim adamları son dönemlerde florürü diş deformasyonu, artrit, alerjik reaksiyonlar ve yılda kanser sonucunda 10.000 ölümle ilişkilendirmektedir. 

    FD&C Mavi Boya 1 and 2: Bu boyalar diş macunları ve birçok üründe kullanılan yapay renklendiricilerdir. Son araştırmalar bu maddelerin birçok davranışsal bozukluğa, öğrenme bozukluğuna ve sağlık problemine yol açtığını göstermiştir. Aynı zamanda FD&C boyası önemli alerjik reaksiyonlara, astım ataklarına, baş ağrılarına, baş dönmesine, yorgunluğa, gerginliğe, konsantrasyon bozukluğuna ve kansere sebep olabilir.  

    FD&C boya petrolden sentez edildiği için, işlenmemiş yağ kullanmaktan farklı değildir. Eskiden doğrudan kömür katranı yağından yapılan bu boyalar sağlık endişelerinden dolayı yasal düzenlemelerden sonra sentetik olarak oluşturulmaktadır. Yine de hala kanserojen etkiler bulundurmaktadır. Diş macunu hiç yutulmasa bile bu madde dudak derisinden veya ağzın içerisindeki mukoza zarından saniyeler içinde emilebilir. 

    Sodyum Loril Sülfat (SLS)
    Büyük ihtimalle kişisel temizlik ürünlerinde bulunan en tehlikeli madde SLS’dir. Köpürücü etkisi olduğu için diş macunlarına katılır ve macuna işe yarıyor görünümü verir. Halbuki araştırmalar deri için oldukça yıpratıcı ve zararlı etkileri olduğunu göstermiştir. 

    Temizlik endüstrisinde SLS, garaj zemini temizleyici, motorlar için yağ giderici ve araba yıkama deterjanı ürünlerinde kullanılır. Klinik testlerde ise cildi tahriş edici madde olarak ilk tercih edilen kimyasaldır. Bu maddeyle cildi tahriş edip, iyileştirici ürünlerin etkisi denenir.

    SLS dokulardan içeri girip, gözde, beyinde, kalpte ve karaciğerde birikebilir; uzun dönemde ciddi zararlara yol açabilir. Çoğu yetişkin ve bebek şampuanında da bulunmaktadır.

    Triklosan
    Deterjan ve diş macunlarında sıkça görülen bu kimyasal anti-bakteriyel  özelliğe sahiptir. Halbuki formülü ve yapısı bazı en zehirli kimyasallarınkine çok benzerdir. Bu sebeple insan sağlığına olabilecek zararlı etkileri dikkatle gözlenmektedir. Kullanıldığı ürünlerin üreticileri sağlık tehlikesi taşımadığını iddia etse de A.B.D Çevre Koruma Kurumu (Environmental Protection Agency – EPA) tehlikeli bir böcek ilacı olarak sınıflandırmıştır. Hem insan sağlığına hem de çevreye zararlı bulunmuştur.  Triklosan, insanlarda kansere sebep olduğu düşünülen klorofenol kimyasal grubuna dahildir.

    Hidratlı Silika
    Diş minesine zarar veren bir beyazlatıcıdır. Kuvars, kum ve çakmaktaşında bulunan kristalize bir bileşenden elde edilir. Diş minesi günlük mineral takviyesini tükürükteki kalsiyum ve fosfor içeriğinden alır. Dişleri hidratlı silika kadar aşındırıcı bir maddeyle temizlemek mineye zarar verir ve mineral almasını da engeller. Uzun dönemde yıpranma oluşabilir. 

    Silika ve silikon içeren ürünler özellikle diş etleri hastalığı, diş çürüğü, hassaslık ve diş eti çekilmesi bulunan kişiler tarafından kullanılmamalıdır. Her ne kadar bu maddeler tartarı yok edip dişleri daha beyaz yapabilse de ağzın, diş etlerinin ve dilin asit / baz dengesini de bozarak zararlı olabilirler. 


    Bu potansiyel tehlikelerden kaçınmak için alınabilecek en kolay önlem kullanılan diş macunu markasını değiştirmektir. Zararlı kimyasallar içermeyen ve dişlerinizi doğal içeriğiyle temizleyen Maharishi Ayurdent tercih edilebilir. Bu köpürmeyen doğal diş macunu en saf bileşenlere sahiptir ve SLS veya florür içermez. İçeriğinde Himalaya dağlarından edinilmiş 15 Ayurvedik bitki yüksek yoğunlukta mevcuttur. Bu doğal formül diş ve ağızdaki oyuklarda bulunan toksinleri temizler, diş çürümesini engellemek için dişleri ve diş etlerini güçlendirir, bakterileri öldürür ve ağızdaki mukoza zarını iyileştirir. Karanfil ve nane tadı nefesi tazeler. Ağzınızı temiz ve ferah hissedersiniz.




    Ø  PH dengeli
  • Ø  Konsantredir.
  • Ø  Florür, şeker ve SLS içermez
  • Ø  Gluten içermez
  • Ø  % 100 Doğal


İçeriği:

Organik Aloe Vera Yaprağı Suyu
Organik Kıvırcık Nane Bitkisi Yağı
Organik Japon Nanesi Yağı: Ağız içi ve dişeti iltihaplarının tedavisinde kullanılır



Plak oluşumu önler ve mikroplara karşı koruma sağlar.

Diş minesini güçlendirmeye yardımcı olur.

Ağıza gün boyu ferahlık kazandırır ve kötü kokuları önler.
Yemeklerden sonra veya günde en az iki kere diş hekiminizin önerdiği şekilde uygulayınız.
İçerdiği organik Aloe Vera Yaprağı, yumuşatıcı ve iyileştirici özelliği sayesinde ağız içerisinde oluşabilecek yaraların önlenmesine ve diş eti problemlerinin önlenmesine yardımcı olur.

Ayrıca içeriğinde bulunan organik nane özleriyle diş ağrılarını azaltır ve ağız kokusunu giderir.

Düzenli kullanımda, içeriğinde bulunan Organik denizkadayıfı özleriyle fırçalama esnasında dişlerin ihtiyacı olan mineralleri dişlere geri kazandırır.  

İçerdiği japon nanesi yağı ile ağız içi ve dişeti iltihaplarını tedavi eder.

Doğal ürünler alırken nelere dikkat edilmelidir?




Cildimiz bir çok etkenden zarar görür ve erken yaşlanmaya neden olur.

Bunların başlıcaları yoğun güneş ışığına maruz kalmak, su tüketiminin azlığından dolayı cildin kuruması ve kimyasal içerikli sabun ve bakım ürünleri kullanmak.

1970'den günümüze 700.000 farklı kimyasal hayatımıza girdi. Bu artışın hayatımızda ki olumsuz etkisi malesef deforme olan hücrelerin neden olduğu çeşitli kanser hatalıkları oldu.

Direk cildimize nüfuz eden bakım ürünlerinin seçiminde bu yüzden çok itinalı olmalıyız. Ancak burada hassas bir konu var, aldığımız ürünün içerisindeki organik içerik miktarını nasıl bileceğiz?

Tadarak, koklayarak içerik analizi yapamayız, bunun tek yöntemi ürün içeriğinin uluslarası denetleme kuruluşları tarafından denetlenmiş olmasıdır.

BDIH, Ecocert ve NaTrue gibi uluslararası kar amacı gütmeyen denetleme kuruluşlar, ürünlerin üretiminde kullanılan hammaddeleri, üretilen fabrikayı, organik kozmetik şartnamesine uygun olup
olmadığını denetler.

Bu kuruluşların logolarını taşıyan ürün içerikleri % 75 üzerinde organik hammadde içerdiğinden organik kozmetik ürünü olarak adlandırılır.

Üzerinde DOĞAL, NATUREL, % 100 DOĞAL gibi ifadeler yazan ancak sertifikası olmayan ürünlere güvenmek sağlığınıza ciddi zararlar verebilir. Bu ürünlerin ne kadarının organik olduğu bilinemediğinden, üreticinin vicdanına kaldınız demektir. Yapılan piyasa araştırmasında sertifikası olmayan ürünlerin içeriği en fazla
% 20 olarak belirlenmiştir. Doğal ürün diye hem pahalıya alıyor hem sağlığınızı tehlikeye atıyorsunuz.




Aşağıdaki sertifikaları barındırmayan organik kozmetik ürünlerini tercih etmek cildinize kalıcı zarar verebilir.

,